[geri] [içindekiler] [ileri]
Bitlis'in
Çukur bucağına bağlı Günkırı köyüyle gene Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Kavakbaşı
köyü, henüz yataksız ama milli, el ya da ayakla döndürülebilen dördüncü tür
tezgâhla çalışmaktadır. Her iki köyün yaptığı işler ve çalışma yöntemleri, pişirimde
ufak bir ayrımın dışında, bütünüyle aynıdır. Sorkun
ve Gökçeayva köyleri gibi bu iki köyün de aynı ataların çocukları oldukları
düşünülebilir; ne yazık ki bu güne dek bu konuda bilgi almak için yazdığım yazılara
rivayet de olsa hiçbir yanıt alamadım. Bununla birlikte, Günkırı'nın düzlükte,
Kavakbaşı'nınsa dağ başında bir yerde kurulmuş olması, eskideri Günkırı'nın
kışlak, Kavakbaşı'nınsa yaylak olarak kullanıldığı kanısını kuvvetlendirmektedir.
85. Günkırı'da yapılan küplerin büyüklüğü bazen yarı insan boyunu rahatça geçmektedir.
Günkırı'da olsun, Kavakbaşı'nda olsun, iki yüz kadar kadın bu işle uğraşarak köylerinin ekonomisine küçümsenmeyecek bir katkıda bulunmaktadırlar; ancak bu kadınlar, fotoğraflarının çekilip çekilemeyeceği konusunda söz sahibi değildirler.
Her iki köyün de en büyük özelliği, biçimlendirmede kullanılan çarkın, ki bu ilk kez birada çark adını almaktadır, ilginç yapısı ve gerektiğinde hem el hem ayakla döndürülebilmesidir. Biçimlendirme, kilden yapılmış, ortası nişanlı altlıkların, çarkın üzerine oturtulmasıyla gene bant usulü yapılmaktadır. Biçimlendirmede kullanılan çamur, sel adı verilen kumlu toprakla alı adı verilen kırmızı toprağın yan yarıya karıştırılmasıyla elde edilmektedir. Biçimlendirmede yararlanılan tahtadan yapılmış modlaj kalemi burada darik adını almaktadır.
86. Burada kalıb adı verilen altliğa iç bükey olarak kazınan ve çanağın altına kabartma olarak çıkan nişan.
Yapılan işlerin pişiriminde iki köy arasındaki küçük ayrım şudur: Kavakbaşı'nda işler, 80 cm. derinliğinde, 100 cm. çapında bir çukura, aralarına ince uzun odunlar konarak yerleştirildikten sonra üstleri bir sıra tezekle kaplanmakta ve bir-bir buçuk saat süreyle pişirilmektedir. Günkırı'daysa pişirim, düzlük bir yerde, işlerin altına ve üstüne iki sıra dizilen tezeklerin tutuşturulmasıyla, gene bir-bir buçuk saat süreyle yapılmaktadır.
Bu iki köyde, ilkel çömlekçilikle uğraşan köylerin hiç birinde rastlamadığım bir olay, işlerin iki kez pirişirilmesiydi. İlk pişiriminden sonra işler avusku adı verilen, çok ince taneli, süzülmüş kırmızı kil bulamacına batırılmış bir bez parçasıyla içten ve dıştan astarlanmakta, ikinci bir kez pişirilmektedir. Bu ikinci pişirimden sonra işler böylece hafif parlak bir görünüm almaktadır. Her iki köyün ürünleri tüm doğu ve kuzeydoğu Anadolu pazarlarında bulunabilmektedir. Örneğin, ben Mutki'nin varlığını Erzurum'da Kavakbaşı'nın ürünlerini satan yaşlı bir satıcıdan öğrenmiştim.
[geri] [içindekiler] [ileri]